Lance Armstrong bisiklet sporunu da yakabilir

Geçtiğimiz Salı günü Winfrey Oprah’ya konuk olan ve konuk olduğu programın sunucusu Oprah Winfrey’e göre doping yaptığını doğrulayan Lance Armstrong, aynı zamanda bisiklet sporunun da Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nden ceza almasına sebep olabilir.
IOC üyesi Dirk Pound, Lance Armstrong’un Winfrey Oprah’ya çıkmasının ardından Alman Reuters’e yaptığı açıklamada, “Bu tür bir durumu sadece o insanların ‘hey, biz artık Olimpiyat’ta yokuz ve orası olmak istediğimiz yer; öyleyse bunu geri kazanmak için çalışalım’ demesiyle temizleyebiliriz. Uluslararası Bisiklet Federasyonu doping karşıtı ağır yaptırımlar alabilen bir kurum olmamakla tanınır. IOC bu durumun çaresine bakacaktır” ifadelerini kullandı.
Sözlerini sürdüren eski Dünya Anti-Doping Ajansı Başkanı Pound, “Birkaç yıl önce aynı durum halterde de yaşanmıştı. Durum aniden belirsizleşmeye başladığında onlar, ‘Eh, masum atletleri sporu programdan çıkartarak cezalandıramayız’ derler” şeklinde konuştu.

70. Altın Küre Ödülleri, dün gece Beverly Hills'te düzenlenen görkemli bir törenle sahiplerini buldu.

Oscar adaylıklarında pek adı geçmeyen, Ben Affleck'in "Argo" filmi Altın Küre ödül gecesine damgasını vurdu. Spielberg'in 7 dalda aday gösterilen "Lincoln" filmi ise sadece Daniel Day-Lewis'e "En İyi Erkek Oyuncu" ödülünü getirdi.  12 Dalda Oscar'a da aday gösterilen film, gecede büyük düş kırıklığı yaşadı.

ABD'nin 16. Başkanı Abraham Lincoln'ün köleliğe karşı verdiği savaşı anlatan "Lincoln" filminin sunumunu eski Başkan Bill Clinton yaptı. Sunucu Amy Poehler "heyecan verici bir özel konuk: Hillary Clinton'ın kocası" diye sahneye davet etti ve uzun bir süre ayakta alkışlandı.

Yaşamboyu Başarı Ödülüne layık görülen Jodie Foster ise, eşcinsel olduğunu açıkladı ve emekliye ayrılacağının sinyallerini verdi.

Altın Küre'de ödül kazanan yapım ve sanatçıların listesi şöyle:

SİNEMA ÖDÜLLERİ

DRAMA:

En iyi film: Argo

En iyi yönetmen: Ben Afflect (Argo)

En iyi kadın oyuncu: Jessica Chastain (Zero Dark Thirty)

En iyi erkek oyuncu: Daniel Day-Lewis (Lincoln)

En iyi yardımcı kadın oyuncu: Anne Hathaway (Les Miserables)

En iyi yardımcı erkek oyuncu: Christoph Waltz (Django Unchained)

En iyi animasyon: Brave

En iyi senaryo: Quentin Tarantino (Django Unchained)

En iyi şarkı: Adele, Paul Epworth (Skyfall)

Yabancı dilde en iyi film: Amour (Avusturya)

MÜZİKAL / KOMEDİ

En iyi film: Les Miserables

En iyi kadın oyuncu: Jennifer Lawrence (Silver Linings Playbook)

En iyi erkek oyuncu: Hugh Jackman (Les Miserables)

TELEVİZYON ÖDÜLLERİ

En iyi drama dizisi: Homeland

En iyi kadın oyuncu: Claine Danes (Homeland)

En iyi erkek oyuncu: Damien Lewis (Homeland)

En iyi komedi veya müzikal dizisi: Girls

Komedi veya müzikal dizisi, en iyi kadın oyuncu: Lena Dunham (Girls)

Komedi veya müzikal dizisi, en iyi aktör: Don Cheadle (House of Lies)

En iyi minidizi veya film: Game Change

Minidizi veya film en iyi kadın oyuncu: Julianne Moore (Game Change)

Minidizi veya film en iyi erkek oyuncu: Kevin Costner (Hatfields & McCoys)

Minidizi veya film en iyi yardımcı kadın oyuncu: Maggie Smith (Downton Abbey)

Minidizi veya film en iyi yardımcı erkek oyuncu: Ed Harris (Game Change)

Oprah Winfrey'e önerilen 10 soru: Lance Armstronga’ bunları sor

Lance Armstrong’a dair kaleme alınan en popüler eserlerden Seven Deadly Sins’in yazarı ünlü İngiliz gazeteci David Walsh, doping yaptığı gerekçesiyle yedi Fransa Bisiklet Turu şampiyonluğu elinden alınan ABD’li bisikletçiye sorması için Oprah Winfrey’e açık mektup gönderdi.
Amerikan Anti-Doping Ajansı tarafından suçlu bulunan Lance Armstrong’un, yedi TDF şampiyonluğunun elinden alınması sonrasında vereceği ilk röportajda “dürüst” olmasını talep eden David Walsh, 17 Ocak’taki Oprah programına editörü olduğu Sunday Times’tan 10 soru yayınladı.
İşte Walsh’un Oprah’dan Lance’e sorulması için talep ettiği on soru:

1- 27 Ocak 1996’da Indiana Üniversitesi Hastanesi’ndeki doktorlara EPO, büyüme hormonu, kortizon, steroid ve erkeklik hormonu aldığını ifade ettin mi?
2- Kanserden döndükten sonra, vücudunda yasaklı madde enjekte etmeyi nasıl kabul edebildin?
3- Doping almadan, temiz biçimde yarışan rakiplerine sempati duyuyor musun?
4- Betsy Andreu, Greg LeMond ve eski masözün Emma O’Reilly’ye karşı davranışlarından dolayı pişman mısın?
5- Arkadaşın Doktor Michele Ferrari’nin takımının doping yapmasını tamamen desteklediğini kabul ediyor musun?
6- Ekim 1998 ile Temmuz 2010 arasında bisiklet sporundan kazandığın para ödüllerini iade etmeyi beyan etmek senin fikrin miydi?
7- Bizim çenemizi kapatmamızı sağlamak için The Sunday Times’ı dava ettin mi?
8- Floyd Landis’in senin çöküşünde kilit rol oynadığını anlayamamak senin hatan mıydı?
9- Bir kanser örgütüne yalan söylemenin tarihteki en büyük hilekârlık olduğuna katılıyor musun?
10- Men edilen bir sporcu olarak neden ilk röportajını Oprah Winfrey’e vermeyi seçtin?

Altın Küre Bu Gece Sahibini Buluyor...

Hollywood Yabancı Basın Birliği’nin düzenlediği,  Oscar’ın ayak sesleri  olarak görülen,  70. Altın Küre Ödülleri (Golden Globe) bu gece (13 Ocak 2013, pazar) sahiplerini bulacak.  

Tina Fey ve Amy Poehler tarafından sunulacak olan tören Türkiye saatiyle gece 02:00'den itibaren CNBC-e’de canlı olarak yayınlanacak.  

Altın Küre ödüllerinde filmler dram ve komedi kategorilerinde ikiye ayrılıyor.

Altın Küre Adayları:

En İyi Film (Drama): 'Argo', 'Lincoln', 'Life of Pi', 'Django Unchained', ve 'Zero Dark Thirty'

En İyi Film (Müzikal veya Komedi): 'The Best Exotic Marigold Hotel', 'Les Miserables', 'Moonrise Kingdom', 'Salmon Fishing in the Yemen', ve 'Silver Linings Playbook'

En İyi Erkek Oyuncu (Drama): Steve Buscemi-(Boardwalk Empire), Bryan Cranston-(Breaking Bad), Jeff Daniels-(The Newsroom), Jon Hamm-(Mad Men) ve Damian Lewis-(Homeland)

En İyi Kadın Oyuncu (Drama): Jessica Chastain-(Zero Dark Thirty), Marion Cotillard-(Rust and Bone),
Helen Mirren-(Hitchcock), Naomi Watts-(The Impossible), ve Rachel Weisz-(The Deep Blue Sea)

En İyi Erkek Oyuncu (Müzikal veya Komedi): Hugh Jackman-(Les Miserables), Jack Black-(Bernie), Bradley Cooper-(Silver Linings Playbook), Bill Murray-(Hyde Park on Hudson), Ewan McGregor-(Salmon Fishing in the Yemen)

En iyi Kadın Oyuncu (Müzikal veya Komedi): Emily Blunt-(Salmon Fishing in the Yemen), Judi Dench-(The Best Exotic Marigold Hotel), Jennifer Lawrence-(Silver Linings Playbook), Maggie Smith-(Quartet), Meryl Streep-(Hope Springs)

En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Alan Arkin-(Argo), Leonard DiCaprio-(Django Unchained), Philip Seymour Hoffman-(The Master), Tommy Lee Jones-(Lincoln), Christoph Waltz-(Django Unchained)

En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Amy Adams-(The Master), Sally Field-(Lincoln), Anne Hathaway-(Les Miserables), Helen Hunt-(The Sessions), Nicole Kidman-(The Paperboy)

En İyi Yönetmen: Ben Affleck-(Argo), Kathryn Bigelow-(Zero Dark Thirty), Ang Lee-(Life of Pi), Steven Spielberg-(Lincoln), Quentin Tarantino-(Django Unchained)

En İyi Senaryo: Mark Boal-(Zero Dark Thirty), Tony Kushner-(Lincoln), David O. Russell-(Silver Livings  Playbook), Quentin Tarantino-(Django Unchained), Chris Terrio-(Argo)

En İyi Yabancı Film: 'Amour', 'A Royal Affair', 'The Intouchables)', 'Kon-Tiki', 'Rust and Bone'

En İyi Animasyon Film: 'Brave', 'Frankenweenie', 'Hotel Transylvania', 'Rise of the Guardians', 'Wreck-It Ralph'

Giro d'Italia 2014 - İtalya Turu Kuzey İrlandadan start alıcak

Fransanın en önemli spor gazetelerinden olan L’Equipe'in haberine göre, İtalya Bisiklet Turu’nun 97’ncisi olan 2014 giro d'Italia, Kuzey İrlanda’nın başkenti Belfast’tan başlayacak. 

Ev sahipliğinin Belfast’a yaklaşık 4.7 milyon avroya mal olması bekleniyor. 




Rotanın, Kuzey İrlanda’nın başkenti Belfast’ın ardından İrlanda Cumhuriyeti topraklarına da uğrayacağı ve Dublin’den geçecek bir etabın ardından İtalya topraklarına döneceği belirtildi.
2014 İtalya Bisiklet Turu’nun finiş noktası ise Napoli olacak.

Giro d’Italia, geçtiğimiz yıllarda Amsterdam ve Kopenhag’dan da start almıştı. Pembe mayonun sahibi Ryder Hesjedal (Can) Garmin - Barracuda 91:39:02' lik derecesiyle kazanmıştı. İkinciliği ise Joaquim Rodriguez Oliver (Spa) Katusha Team +0:00:16 lık derecesiyle kazanmıştı.

Giro d'Italia 2013 ise 4 Mayısta Napoli'den start alacak.

ŞARK DİŞÇİSİ

ŞARK DİŞÇİSİ 
(Özgün Adı: Adamnapuyj Arevelyan)

Yazan: Hagop Baronyan
Çeviren: Boğos Çalgıcıoğlu
Yöneten: Engin Alkan


19. yüzyıl Osmanlı mizah yazınının en önemli kalemlerinden olan Hagop Baronyan'ın yazmış olduğu tiyatro eserleri 120 yıl sonra Şehir Tiyatroları tarafından oynanmaya başlandı. Yine de işin garibi yazdığı her detayın güncellenebilir ve günümüze uygun olması.

Engin Alkan’ın yönetmenliğinde bu eğlenceli komedi; müzikli, danslı, şenlikli bir gösteriyle bugünün seyircisiyle buluşuyor ve  İstanbul Ermenileri arasında geçen; kavuşamayan aşıklar, evlilik ve aldatmayı  konu alan oyun izleyenleri bir arada güldüğümüz zamanları hatırlamaya davet ediyor.

Oyun 9-13 Ocak 2013 tarihleri arasında Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde; seyirciyle buluşacak.


Çevirisini Boğos Çalgıcıoğlu’nun, şarkı sözlerini Engin Alkan’ın, dramaturgluğunu Sinem Özlek’in, sahne ve ışık tasarımını Cem Yılmazer’in, kostüm tasarımını Tomris Kuzu’nun koreografisini Selçuk Borak’ın yaptığı oyunda; Selçuk Borak, Çağlar Çorumlu, Sevil Akı, Selin Türkmen, Ümit Daşdöğen, Sevinç Erbulak, Hüseyin Tuncel, Salih Bademci, Emrah Özertem, Tuğrul Arsever, Çiğdem Gürel, Senem Oluz, Melisa Demirhan, Z. Ceren Gedikali, Reyhan Karasu, Murat Üzen, Serkan Bacak, Okan Patırer, Destan Batmaz rol alıyor.

Tesla: Yoksayılan Deha

Nikola Tesla “Şimşeklerin Efendisi”

(10 Temmuz 1856- 7 Ocak 1943)

7 Ocak, zamanının ilerisinde yaşamış, 20. ve 21. yüzyılı icat eden bir dehanın Nikola Tesla’nın ölüm yıldönümü.

Bu vesileyle, bu benzersiz dahinin yaşamı ve bazıları şu anda bile bizi şaşırtan  icatları hakkında bilgi vermek istedim. 

Nikola Tesla Sırp asıllı bir ailenin 5 çocuğundan biriydi. Doğduğu yerde erkekler ya papazlığı ya da askerliği meslek olarak seçiyordu. Babası papaz olan Tesla ise babasının din adamı olması konusundaki baskısına rağmen çocukluğundan beri ışığa ve enerjiye duyduğu ilgi nedeniyle mühendis olacaktı.

Tesla Avusturya Graz Politeknik'e 1875 yılında başladı. Ancak kişisel takıntıları ve asosyalliği nedeniyle 3. sınıfın ilk döneminden itibaren okulu bıraktı. Kimi çevreler okulu bitirdiğini söylese de üniversite Tesla'nın mezun olmadığını ve okula 1878 ilk döneminden sonra devam etmediğini bildirmiştir.

Nikola henüz 5 yaşındayken abisi öldü, bu ölümden çok etkilenen Tesla'da ciddi takıntılar oluşmuş ve şizofreniye yakın belirtiler göstermiştir. Evine dönerken mahallenin etrafında üç tur atmadan evine girerse kendini huzursuz hisseder, yemek yerken 18 adet peçete bulundururdu. 18 sayısını seçmesinin sebebi ise 3’e karşı da bir takıntısı olmasıdır. Hep üçe bölünebilen sayıları seçerdi,ayrıca takıları sevmezdi, özellikle inci gibi yuvarlak şekillerden iğrenirdi.

Kendi deyimiyle zihninde çakan şimşekler çoğu zaman rehberi olmuştur. Bunlardan ışık patlamaları olarak bahseder ayrıca 5 duyusunun aşırı hassasiyeti nedeniyle de zorlandığını anlatır.

Kendisine ait bir evi olmayan, otellerde yaşayan, hiç evlenmeyen ve en iyi dostu ünlü yazar Mark Twain ile güvercinler olan Tesla yirminci yüzyılın ilk yarısında sayısız icat yaptı ve kendisine ait 700 buluşu ile en çok patent sahibi kişi olarak dünya tarihine geçti.

Ancak bunları kendisi için bir gelir kaynağına dönüştürmeyi pek umursamayınca muhteşem buluşları açgözlü mucitler tarafından çalındı. Ne yazık ki bugün onların adı Tesla’dan daha çok biliniyor.
Tesla patentinin Marconiye değil kendisine ait olduğunu ancak ABD Yüksek Mahkemesi kararıyla kanıtlayabildiği radyodan televizyona, robotlardan telsiz haberleşmesine, bilgisayardan füzelere kadar bugün gündelik yaşamımızda yer alan pek çok şeyin mucidi veya fikir babasıdır.

Özellikle 'elektriğin kablosuz taşınabilmesi' gibi bir buluşu ve bunu kanıtlaması onun ne kadar benzersiz bir mucit olduğunu açıklar.

Nikola Tesla’nın not alma alışkanlığı yoktu. Her zaman tüm araştırmalarını ve deneylerine ait bilgilerin tümünü aklında tutabildiğini iddia ve ispat etmiştir. 150 yıl yaşamaya kararlı olduğunu ve 100 yaşının üstüne eriştiği zaman, araştırma ve deneyleri sırasında topladığı bütün bilgiyi etraflıca anlatarak, anılarını yazacağını söyledi. Ancak ömrü yetmedi.

Tesla ve Edison: Nikola Tesla 1884'te cebinde sadece 4 sentle New York'ta geldi. O zamanlar New York'ta ilk laboratuvarında akkor lambası için pazar aramakla meşgul olan Thomas Edison'a rastladığı zaman Tesla, heyecanla, kendisinin bulduğu alternatif akım sisteminin açıklamasını yaptı. Bu düşünceyi derhal ve tamamen kestirip atan Edison, "Sen teori üzerinde vaktini harcıyorsun" dedi. AC akımıyla fazla ilgilenmeyen Edison, Tesla'ya DC santralindeki sorunları çözmesi görevini verir. Tesla, bu görevden hoşlanmasa da Edison'un kendisine labarotuar açmasını sağlayacak kadar bir para ödeyeceğini öğrenince görevi birkaç ay içinde tamamlar. Kendisine söz verilen ücreti talep ettiğinde, Edison şaşırmış bir şekilde “tam bir Amerikalı gibi düşünmeye başladığında Amerikan şakalarından da anlayabileceğini” söyler ve bir ücret ödemez. Tesla derhal istifa eder. Bu kısa süreli birlikte çalışmayı, uzun süreli bir rekabet izler.

Kablosuz elektirik: Tesla'nın en önemli projesi Kablosuz Enerji İletimiydi. 20 adet ampulü kablo olmadan 25 mil uzaktan yakabildiği kayıtlara geçmiştir. Kendisinin elinde kablosuz yanan bir ampül tutan fotoğrafıda bulunmaktadır. Bu projenin patentini aldıktan sonra Nikola Tesla'nın en büyük destekçisi J.P. Morgan bu kablosuz enerji iletimi ile şirketin ekonomisinin batacağını anlamış ve finansman desteğini kesmiştir.

İcatları :Floresan lamba, neon ışıkları, hız-ölçer, otomobillerdeki ateşleme sistemi, elektron mikroskobu, mikrodalga fırın, alternatif akım, dönen manyetik alan, hidroelektrik santralleri, X ışınları, radyasyon tedavisi, deniz altı torpidoları, uzaktan kumanda, radyo, elektronik (dijital) saat, alternatif akım ve alternatif akım motoru, kablosuz elektirik, vakum tüpleri ve unutulmuş, patenti alınmamış, geliştirilmeye zaman bulunamamış yüzlercesi.

Tesla ayrıca ilk insan yapımı şimşeği yaratmıştır, ilk defa uzaktan kumanda ile yönetim sistemini su üstünde bir bota uygulamıştır.

Atmosfere elektirik göndererek dünyanın aydınlatılabileceğini, dünyanın etrafına kurulacak bir çemberle ulaşımın sağlanabileceğini hayal eden. Hayallerine bugün bile ulaşılması zor görünen ve askeri alanda da bir çok icat ve çalışma yapan Tesla, İkinci Dünya Savaşının ortasında, 7 Ocak 1943 tarihinde 86 yaşındayken New Yorker Oteli'nin bir odasında kalp yetmezliği sebebiyle öldüğünde çalışmalarını yakından izleyen FBI tüm araştırma notlarına, yayınlanmamış makalelerine el koydu. 

Hala Tesla’nın projeleri ve notları üzerine çalışmalar devam ediyor. Nikola Tesla’nın ışık patlamaları modern dünyayı aydınlatmaya devam ediyor.

Bi Tur Versene - Aydan Çelik

Eurosport bisiklet yayınlarından, yorumcu olarak tanıdığımız 1990’ların ortasından beri yoluna “bağımsız bir yazar-çizer” olarak devam eden Aydan Çelik, Bi Tur Versene adlı albüm kitabında çiziyor, yazıyor ve bisiklet üstünde çocukluğunu arıyor.


Kitapta The Beatles’ın solisti John Lennon’ın bisiklet anılarından, amatör gönül adamı Didi Senft’e kadar birçok konuda bilgilendirici pasajlar da mevcut.

Kitapçıların raflarında okunmak için sizleri bekleyen bu kitaba bir an önce sahip olup o zevki yaşamanızı tavsiye ediyoruz.

Slash İstanbul Konseri 2 Şubat 2013

Ünlü İngiliz müzisyen Saul Hudson veya hepimizin bildiği adıyla Slash ( 23/07/1965 -  İngiltere), yeni projesi “Slash Feat. Myles Kennedy & The Conspirators” ile en  güzel şarkılarının seslendirmek üzere 2 Şubat 2013 tarihinde İstanbul'da hayranları ile buluşacak.

80'lerin sonu ve 90'ların başlarında son derece popüler olan Heavy Metal grubu Guns N' Roses'ın gitaristi olarak ünlenen Slash, Gibson  marka gitarı, kıvırcık saçları, ve fötr şapkasıyla özdeşleşti. Slash ile  Guns N' Roses'ın  kurucusu ve solisti Axl Rose arasında sürekli yaşanan iktidar mücadelesinin sonunda grup dağıldı. Axl Rose orjinal gruptan sadece kendisi kalmasına rağmen Guns N' Roses adı altında çalışmalarını sürdürüyor.  Slash ise kariyerine solo çalışmaları ve farklı grup projeleriyle devam ediyor.


Slash, başta Eric Clapton ve Jimi Hendrix olmak üzere pek çok blues gitaristinden etkilenmiş ve yazdığı sololarda da bunu yansıtmıştır. Sololarında daha çok hammer on ve pull off teknik ve bendler kullanır.

Ünlü gitar dergilerinin yanı sıra her türlü müzik yayın organlarında Slash gelmiş geçmiş en iyi gitaristlerden biri olarak kabul edilmektedir.

Slash şu anda eşi Perla Ferrar ve iki oğlu; London ve Cash ile Beverly Hills'te yaşıyor.

Aynı zamanda "Guitar Hero III: Legends of Rock" adlı oyunda Slash'e yer verilmiştir.

Michael Jackson'a bir çok parçasında, albümünde ve konserinde eşlik etmiş,onun gitaristi olarak görülmüştür.

Ayrıca Japonya konserinde attığı o muhteşem solo (The Godfather Theme) unutulmazlar listesine girmiştir. 2010 yılında kendi solo albümünü çıkarmıştır.

22 Mayıs'ta ise Apocalyptic Love adında yeni bir albüm çıkaran  Slash, 2 Şubat 2013 tarihinde İstanbul Küçükçiftlik Parkta hayranlarına eşsiz müzik ziyafeti verecek.

Lance Armstrong doping yaptığını itiraf edebilir

Efsane bisikletçi Lance Armstrong’a ağustos ayında USADA (ABD Anti Doping Ajansı) tarafından ömür boyu spordan men cezası verilmiş ve yedi Fransa Bisiklet Turu şampiyonluğu elinden alınmıştı. Ekim ayında UCI (Uluslararası Bisiklet Birliği) bu cezayı onamıştı. Lance Armstrong ise yargı sürecinin sonunda savunma yapmayı reddetmişti.  Hatta USADA, raporunda US Postal takımının sporun gördüğü en sofistike, en profesyonel ve en mükemmel doping programını yaptığını açıklamıştı.
                                                         
Lance Armstrong doping yaptığını itiraf etmeye hazırlanıyor. New York Times ın Haberine göre daha önce Guardian’a konuşan USADA yöneticisi Travis Tygart, “Ona gelip doğruları söylemesi için bir şans sunduk. Çünkü bunun sporu doğru yolda değiştirmesi için büyük bir adım olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.
Lance Armstrong’un avukatı Tim Herman ise Lance bu konuyu kendi kendine düşünmek zorunda şeklinde konuştu. Herman aynı zamanda şu anda anti-doping ajansına yapılacak bir itirafın söz konusu olmadığını ve Ty Tygart ile ya da Dünya Anti Doping Ajansı Genel Direktörü David Howman ile herhangi bir görüşme gerçekleştirilmediğini söyledi.

Çıkan haberlere göre 41 yaşındaki Lance Armstrong triatlon ve uzun mesafe koşu dallarında yeniden yarışmak istiyor. Dünya Anti Doping yasalarına göre eğer bir sporcu doping yaptığını tüm gerçekliğiyle itiraf ederse cezası kaldırılıabiliyor.

Öte yandan Lance Armstrong’un kurucusu olduğu kanser vakfı Livestrong’un zengin bağışçılarının ve vakfa üye kanser hastalarının Armstrong’u itiraf etmeye zorladığı iddia ediliyor.

Hobbit'ten hasılat rekoru

Hobbit: Beklenmedik Yolculuk, filmi ilk hafta sonunda ABD'de hasılat rekoru kırdı.

Tolkien'in romanından uyarlanan film ABD' de vizyondaki ilk hafta sonunda 84,8 milyon dolar hasılat getirerek, bu alandaki rekoru kırdı. Hobbit bu rekorla ilk hafta sonunda 77,2 milyon dolar hasılat yapan Francis Lawrence'ın yönettiği "Ben bir efsaneyim" adlı filmi ve 77 milyon dolar hasılat yapan James Cameron'ın "Avatar" filmini açık ara geride bıraktı.
Türkiyedeki izleyici sayısı ve gişelere bıraktığı hasılat henüz açıklanmadığı için bu konuda bir rakam verilemiyor.


Üç filmlik serinin ilk filmi olan  Hobbit - Beklenmedik Yolculuk,  yönetmeni Peter Jackson'un en yüksel hasılatların kaydedildiği Aralık ayının rekorunu kırmasını sağladı.

Amerikan film stüdyosu New Line Cinema'dan yapılan açıklamaya göre film, ABD'nin dışında gösterime girdiği diğer ülkelerde 138,2 milyon dolar hasılat yaptı.
Almanya'da Hobbit'in vizyona girdiği perşembe gününden pazar gününe kadar 1 milyon kişi filmi izledi.
Yüzüklerin Efendisi serisinin ilk iki filmi,  ilk hafta sonunda 2,6 milyonun üzerinde seyirciye ulaşmıştı.

Monet’nin Bahçesi için son iki gün

Empresyonizm’in kurucusu ünlü Fransız ressam Claude Monet’nin son 30 yılında yaptığı eserleri kapsayan sergi, 9 Ekim 2012 tarihinden beri Emirgan'daki Sakıp Sabancı Müzesi’nde sanatseverlerle buluşuyor.

Sergi 6 Ocak 2013 Pazar gününe kadar devam edecek.  

Sergide Claude Monet’nin Giverny Bahçesindeki evi,  bahçe manzaraları, Japon köprüsü, nilüferler tablolarının yanı sıra, arkadaşı Auguste Renoir imzalı Claude Monet ve eşi Camille Monet’in portreleri ile kişisel eşyaları da yer alıyor.
 

Evrensel Müzik ve Teknoloji

Yazıma ilk önce müzik nedir? Sorusu ile başlamak istiyorum.

Müziğin tanımını şu sözlerle  anlatabiliriz: Kelimelerle anlatılamayan duygu ve düşüncelerin seslerle anlatılması sanatıdır. Müzik; duygu, düşünce, izlenim ve tasarımları ve başka gerçeklerin de katkısıyla belli durum, olgu ve olayları, belli bir amaç ve yöntemle, belirli bir güzellik anlayışına göre birleştirerek, biçimlendirilmiş seslerle işleyerek anlatan estetik bir bütündür. Herkesin anlayabildiği ve anlayabileceği yegane dildir. Müzik dil ve ırk farketmeksizin direkt olarak duygulara hitap eden etki eden bir sanat dalıdır...

Müzik; hem bir sanat hem de bir bilimdir. Duygusal olarak algılanışının yanı sıra akıl ile de kavranabilir. Bu özelliği ile bireyin ve toplumun duyuş ve biliş açısından durumunu belirlediği gibi, gelişim ve değişimini de sağlayan organik bir yapıdır. Sesin en güzel şekli müzik ile dile gelir. Resim, renklerin birleşmesinden; şiir, kelimelerin kaynaşmasından nasıl oluşuyorsa; müzik de seslerin, duygu, düşünce ve heyecanımızı anlatmak üzere belli bir estetik anlayışına göre seçilip işlenmesinden oluşmaktadır.

Phonautograph

Teknolojinin günümüze çok katkısı vardır. Bir çok müzisyen bu değişimden etkilenmiştir ve teknoloji müziğe çok büyük derecede katkı sağlamıştır.  Nedir bu katkılar diye soracak olursanız  şöyle sıralayabiliriz. Eskiden eserlerin saklanma şekli insanların hafızalarıydı. Kulaktan kulağa sonraki nesillere aktarılırken daha sonra notalar vasıtasıyla kağıtlarda depolanmaya başladılar. Bu eserler uzun yıllar böyle korundu ve günümüze kadar geldiler. 1850’ler müzik için bir devrim olmuştur. 

Edison ve Phonograph

İlk müzik kayıt aleti olan 
Phonautograph’ın patenti, 25 Mart 1857 yılında Parisli Edouard-Leon Scott de Martinville tarafından alındı. Alexander Graham Bell, 1874'te kendi Phonautograph ı ile çıkageldi. Bu makine insan kulağının sesleri duyma yönteminin taklit edilmesiyle yapılmıştı. 1877'nin sonuna doğru, Edison, Phonograph'ı icad etti. 

Graphophone

1886'daysa Charles Sumner Tainter ve Chichester Bell, Edison un phonograph'ını geliştirerek Graphophone'u ortaya çıkardılar.

Bu icatların ışığında gelişen teknoloji sayesinde, bu gün telefonumuzdan kolaylıkla istediğimiz şarkıya, en az yer kaplayan mp3 formatlı dosyalarla ulaşabilmekteyiz.

Tane Haber